Diyabet, özellikle Tip 2 diyabet, karaciğer kanseri riskini artıran bir faktör olarak kabul edilir. Mevcut tarama kılavuzları, genellikle siroz gibi belirli risk faktörlerine sahip bireylerin rutin olarak karaciğer kanseri açısından taramadan geçmesini önerir. Ancak, Nature dergisinde yayımlanan yeni çalışma, kollajen yapısındaki değişikliklerin sertlikten bağımsız olarak viskoelastikiyeti ve karaciğer kanseri ilerlemesini teşvik ettiğini göstererek bu yaklaşımı sorgulamaktadır. Bu bulgular, diyabetli insanların daha yüksek karaciğer kanseri riskini taşıdığını ve belki de bu bireylerin düzenli olarak taramadan geçirilmesi gerektiğini öne sürmektedir.
Çalışma, hastaların örnekleri, hayvan modelleri ve hidrojelde yetiştirilen hücreler üzerinden gerçekleştirilen deneylerle viskoelastikiyetin karaciğer kanserindeki rolünü araştırdı. Bu çok disiplinli yaklaşım, viskoelastikiyet ile karaciğer kanseri ilerlemesi arasında kesin bir bağlantı kurdu ve kanser göstergesi olarak daha çok matris sertliğini dikkate alan mevcut paradigmayı sorgulamaktadır. Ayrıca, çalışma viskoelastik koşullar altında karaciğer kanserini teşvik eden YAP adlı bir proteinin rolünü ortaya çıkardı.
Bu bulgular ışığında, viskoelastisite MR elastografi yardımıyla non-invaziv bir şekilde ölçülebilir ve bu, diyabetli bireyler için tarama kılavuzlarının revize edilmesi gerektiğini destekleyen bir argümandır. Diyabet ve özellikle Tip 2 diyabetin karaciğer kanseri riskini artırdığı ve viskoelastikiyet gibi yeni biyofiziksel özelliklerin önemli bir rol oynadığına dair bulgular, siroz olmayan ancak diyabeti olan yüksek riskli grupları tespit etmek ve taramak için yeni stratejiler geliştirilmesini gerektirebilir. İnsan üzerinde yapılacak ileriye dönük çalışmaların sonuçlarına bağlı olarak kılavuzlarda güncellemelerin yapılması beklenebilir.
