İddia: “1976 yılında Teksaslı doktor Burzynski tarafından keşfedilen ‘mucize kanser tedavisi’ gizleniyor.” Doğru mu?
Özetleyelim:
Antineoplastonlar, Stanislaw Burzynski tarafından insan idrarı ve kanından ilk kez izole edilen bileşiklerdir. Burzynski, bu bileşiklerin vücudun doğal kanser savunmasını desteklediğini iddia etmiştir. Kendisi birçok hastayı kanserden kurtardığını öne sürmüş, ve halen birçok sosyal medya gönderisinde bu tedavilerle birçok hastanın iyileştiği iddiaları dolaşmaktadır. Ayrıca, modern tıp dünyası ve büyük ilaç firmalarının bu “çözümü” gizlediği iddiaları da bulunmaktadır.
Öncelikle, Burzynski Kliniği’nin web sitesi, antineoplaston ilacı verilen çalışma katılımcılarında en azından kısmi tümör gerilemesini açıklayan yayınların bir listesini içermektedir ve bu da kanıt olarak sunulmaktadır. Ancak, bu sonuçlar yalnızca vaka raporlarından veya küçük ölçekli faz 1 veya faz 2 denemelerinden elde edilmiştir. Diğer araştırmacılar bu sonuçları tekrarlamayı başaramamışlardır. “Olumlu sonuçlar” iddia ederseniz, bu sonuçların başkaları tarafından teyit edilmesi gerekmektedir. Başkaları derken, dünyanın farklı yerlerinden birçok bilim insanı ve klinisyen kastedilmektedir. Ve hiçbir konuda hemfikir olması mümkün olmayan tüm dünyanın size karşı birleşip size karşı olması akıl dışıdır. Unutmayalım ki makaleler kanıt niteliği taşısa dahi başka bilim insanları tarafından doğrulanmazsa, o zaman bilginin doğruluğu paylaşılır. Örneğin, bir farede ya da insanda bir ilacın çalıştığını ve bunu gösterdiğinizi iddia ediyorsanız, aynı metotları kullanan başka insanların da aynı sonucu alması beklenir. Peki başka bilim insanları bu iddialara sessiz mi kaldı? Hayır! Onlar da aynı şekilde kendi hastalarında denediler.
Örneğin, 1999 yılında, 9 hasta ile yapılan bir faz 2 denemesinde, “hastalarda tümör gerilemesinin teyit edilemediği” rapor edilmiştir. Araştırma ekibi ayrıca, beş hastada antineoplastonların yan etkilerini, beyin toksisitesi şeklinde geçici uykululuk, kafa karışıklığı ve altta yatan bir nöbet bozukluğunun şiddetlenmesi olarak kaydetmiştir.
1995 yılında Japonya’da yapılan başka bir çalışmada, devam tedavisi ile birlikte antineoplaston tedavisi gören dokuz beyin kanseri hastasından üçünün en az kısmi bir tümör tepkisi gösterdiği, dört hastanın hastalığının ilerlediği ve iki hastada ise değişiklik olmadığı bulunmuştur. Yazarlar, sonuçlar hakkında kesin bir yargıya varabilmek için “daha fazla çok kurumlu çalışma” gerektiğini belirtmiştir. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Dahiliye doktoru olup kanser uzmanlığı bulunmayan Dr. Burzynski ile ilgili çok fazla vaka var. Örneğin, haber linkinde de görüleceği üzere, 6 yaşındaki beyin tümörü olan çocuğun ailesi çocuklarını ona getirdiler. 25 bin dolar karşılığında “onun mucize ilacını” kullandılar. Tedaviye hiçbir yanıt alamayan çocuk, hayatını kaybetti. Bu ve benzeri çok fazla vaka var, benzer kişiler Türkiye’de de mevcut ve genellikle onların size duyurdukları ise hemen her zaman ‘kanıttan uzak mucize hikayelerdir’.
Antineoplastonlar üzerine büyük çaplı hiçbir deneme yapılmamış, ilaçların başka bir tedavi veya plasebo ile karşılaştırıldığı randomize veya kontrollü hiçbir deneme gerçekleştirilmemiştir, bu da mevcut kanıtların “kesin olmadığını” göstermektedir. Ayrıca, antineoplastonlar FDA onayı almamıştır çünkü gerekli güvenlik ve etkililik süreçlerini tamamlayamamışlardır.
Genel olarak, antineoplastonların etkili kanser karşıtı ajanlar olduğuna dair “sağlam bir kanıt” yoktur. Antineoplaston tedavisi FDA tarafından onaylanmamıştır ve randomize kontrollü denemelerden elde edilen güvenlik veya etkinlik kanıtlarını destekleyecek bir delil olmadığı için tıbbi kurumlar veya uzmanlar tarafından önerilmemektedir.
Hastalar, kanıtlanmamış tedavilere karşı dikkatli olmalı, onaylanmış kanser tedavilerinden vazgeçip test edilmemiş bu “alternatif tedavileri” tercih ederlerse, kendilerine daha fazla zarar verebilirler. Ayrıca, sosyal medya veya diğer platformlardaki iddialar çok gerçekçi gözükebilir ancak bunları bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerle süzgeçten geçirmek gerekmektedir. Ve bu, çoğu zaman bilimin içinde olmayan insanlar için çok zor olabilir.