Dizüstü bilgisayarlar ve kanser hakkındaki teorilerin çoğu, ısı, elektromanyetik radyasyon veya kablosuz ağlardan (WiFi) gelen radyasyonla ilgilidir. Bir teori, dizüstü bilgisayarlarını kucaklarında kullanan erkeklerin, testis torbası yakınındaki ısı nedeniyle hücrelere zarar verebilecek testis kanseri risklerinin daha yüksek olabileceğidir. Bazı araştırmalar, ısının (sadece dizüstü bilgisayarlardan değil, çeşitli kaynaklardan) bir erkeğin sperminin kalitesini ve çocuk sahibi olabilme […]

Elektrik ve manyetik alanlar birlikte elektromanyetik alanlar (EMF’ler) olarak adlandırılır. Yüksek frekanslı EMF’ler (X-ışınları ve gama ışınları gibi): Bu EMF’ler elektromanyetik spektrumun iyonlaştırıcı radyasyon kısmındadır ve DNA’ya veya hücrelere doğrudan zarar verebilir.   https://publications.iarc.fr/126 https://ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8121331/#!po=0.862069 https://publications.iarc.fr/Book-And-Report-Series/Iarc-Monographs-On-The-Identification-Of-Carcinogenic-Hazards-To-Humans/Non-ionizing-Radiation-Part-1-Static-And-Extremely-Low-frequency-ELF-Electric-And-Magnetic-Fields-2002 https://cordis.europa.eu/ roject/id/282891

Plastik kap ve poşetlerle ilgili dikkat edilmesi gereken kimyasalların başında fitalatlar (plastikleri yumuşatmak için kullanılır) ve çok sert, kırılmaz plastik yapmak için kullanılan bisfenol A (BPA) gelir. 2012’de Dünya Sağlık Örgütü’nün biberonlarda BPA kullanımını yasakladığını belirtmekte fayda var. ABD, BPA içeren ürünleri yasaklamış olsa da bilimin BPA’nın insanlarda kanserojen etkileri olup olmadığı konusunda henüz net […]

Mikrodalga fırınlar, elektriği mikrodalga adı verilen bir tür düşük frekanslı elektromanyetik radyasyona dönüştürür. Mikrodalga fırının içindeki yüksek güçlü vakum tüpü mikrodalgaları oluşturur ve mikrodalganın içindeki metal duvarlar sürekli olarak bu dalgaları etrafa savurur. Mikrodalgalar, yiyeceğinizin içindeki su moleküllerini titreştirerek yiyecekleri ısıtır. Bazen, fırının içindeki dönen bir plaka, yiyeceği daha eşit şekilde ısıtmak için yiyeceğin tüm […]

Çok sayıda çalışma alkol tüketimi ile kanser arasında bir ilişki olduğunu gösterse de içme davranışındaki değişikliklerin kanser insidansını nasıl artırdığı veya azalttığı tam olarak anlaşılamamıştır.   https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2795595

Araştırmacılar, sigara içmeyenlerin akciğer hücrelerinde yaşlandıkça mutasyonların biriktiğini ve sigara içenlerin akciğer hücrelerinde önemli ölçüde daha fazla mutasyon bulunduğunu gösterdiler (1). Bu, muhtemelen sigara içmeyenlerin çok azının akciğer kanserine yakalanmasının ve ömür boyu sigara içenlerin %10 ila %20’sinin akciğer kanserine yakalanmasının bir nedenidir (Akciğer kanserli hastaların %90’ının sigara içtiğinin de).   1-  https://www.nature.com/articles/s41588-022-01035-w

Herkesin belirli bir kanser geliştirme riski vardır. Genlerin, yaşam tarzının ve çevrenin bir kombinasyonu bu riski etkileyebilir. Risk faktörlerine sahip olmak mutlaka kanser olacağınız anlamına gelmez. Ayrıca risk faktörlerinin olmaması da kansere yakalanmayacağınız anlamına gelmez. En yaygın görülen kanserlerin yaklaşık %40’ının önlenebilme potansiyeli vardır. Kansere yakalanma riskinizi azaltmak için yapabileceğiniz çok şey var. Ancak yaşam […]

Isırgan otu köklerinin laboratuvar ortamında ve hayvan çalışmasında prostat kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebileceği gösterilmiştir (1). Isırgan otu çayının, akut miyeloblastik lösemi (AML) hücrelerinin laboratuvar ortamında büyümesini engelleyebileceğini gösteren veri de mevcuttur (2). Isırgan otu antioksidan ekstrakları (urtica diocica) fare deneylerinde sisplatin (kemoterapi) kaynaklı toksisiteye karşı koruma sağlayabilir (yani potansiyel yan etkileri azaltabilir) (3). Yine bu […]

Gümüş, bazıların iddia ettiği gibi vücut için temel bir mineral değildir. Kolloidal gümüş suları, bir sıvı içinde yüzen küçük gümüş parçalarından yapılır. Genellikle ev yapımı jeneratörler tarafından üretilir. Kolloidal gümüş ürünleri üreticileri genellikle ürünlerinin çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılabileceğini iddia ederler. Bazıları bu ürünlerin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine ve bakteri ve virüslerle mücadele etmeye yardımcı olabileceğini […]

Kuruyemişler, protein, uzun zincirli n-3 yağ asitleri dahil olmak üzere tekli doymamış ve çoklu doymamış yağ asitleri, lif, antioksidanlar ve diğer bazı biyoaktif bileşikler gibi besinler açısından zengindir. Kuruyemişlerin kanıtlanmış, sağlığa yararlı etkileri vardır. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7346045/#__ffn_sectitle 2- https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/01635581.2022.2104880?role=tab&scroll=top&needAccess=true&journalCode=hnuc20