Öncelikle bu iddianın gerçekle ilgisi olmadığını, insan biyolojisini bilmeden hemen herşeyi biolojik olmayan , kanıttan uzak sebeplere bağlayarak dikkat çekme çabası olduğunu anlamak zor değildir. Maalesef şöhret, para gibi motivasyonlar ve ciddi yaptırımlar eksikliği bu ve benzeri kişileri/iddiaları dahada yaygın hale getirecektir. Bu yazıyı nisbeten daha detaylı işleyip aslında ne kadar detaylı bir konu olduğunu vurgulayalım.
Bir kişi kanser olduğunda o kişinin kanser olmasının sebebi bazen net olsa da çoğu zaman bu net değildir. Örneğin ailesel BRCA mutasyonuna sahip olmak, hayatınız boyunca meme kanserine yakalanma ihtimalinizin %45 ila %85, yumurtalık kanserine yakalanma ihtimalinizin ise %10 ila %46 olduğu anlamına gelir. Ancak meme kanseri olan hastaların yaklaşık %90’ı ise ailesel değil çevreseldir. Risk faktörlerini bilmekle birlikte o hasta için hangisi kesin olarak kanseri yaptığını her zaman söylemek mümkün olmayabilir.
Risk faktörü, kanser gibi bir hastalığa yakalanma şansınızı artıran herhangi bir şeydir. Ancak bir veya daha fazla risk faktörüne sahip olmak, hastalığa kesin yakalanacağınız anlamına gelmez. Aile öyküsü ve yaşlanma gibi bazı meme kanseri risk faktörlerini değiştiremeseniz de, risk faktörlerinin çoğunu değiştirmek sizin elinizdedir.
Referanslarda detayları inceleyebileceğiniz bu risk faktörlerini özetleyelim.
A- Yaşam Tarzıyla İlgili Meme Kanseri Risk Faktörleri
1. Alkol Tüketimi: Meme kanseri riskini artırır, tüketim miktarı arttıkça risk daha da yükselir. Günde sadece bir içki bile bu riski hafifçe artırabilir.
2. Aşırı Kilolu veya Obez Olmak: Özellikle menopoz sonrası, aşırı kilolu veya obez olmak meme kanseri riskini artırabilir. Bu durum, yağ dokusundan gelen daha yüksek östrojen seviyeleri ve bazı kanserlerle bağlantılı olan daha yüksek insülin seviyelerinden kaynaklanmaktadır.
3. Fiziksel İnaktivite: Düzenli fiziksel aktivite, özellikle menopoz sonrası, meme kanseri riskini azaltabilir. Amerikan Kanser Derneği, haftada 150 ila 300 dakika orta şiddette (yürüme gibi) veya 75 ila 150 dakika yoğun şiddette (koşma gibi) aktivite önermektedir.
4.Çocuk Sahibi Olmamak: Çocuğu olmayan veya ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlar, genel olarak biraz daha yüksek riske sahiptir. Gebelik ve emzirme bu riski azaltabilir.
5. Doğum Kontrolü: Hormonal doğum kontrol yöntemleri, oral kontraseptifler ve bazı RİA’lar (rahim içi araçlar) dahil, meme kanseri riskini hafifçe artırabilir. Hapları bıraktıktan yaklaşık 10 yıl sonra risk genellikle normal seviyelere döner.
6. Menopozal Hormon Tedavisi: Özellikle östrojen ve progesteronun birleşik tedavisi ile meme kanseri riskini artırır. Tedaviyi bıraktıktan sonra risk azalır ancak tamamen ortadan kalkmaz. Sadece östrojen tedavisi, meme kanseri riski konusunda karışık sonuçlar göstermektedir.
7.Meme İmplantları: En yaygın meme kanseri türlerinin artmış riskiyle bağlantılı değildir, ancak nadir durumlarda anaplastik büyük hücreli lenfoma gibi diğer kanser türleriyle ilişkilendirilebilir.
B-Değiştiremeyeceğiniz Meme Kanseri Risk Faktörleri
1.Kadın Olmak: Meme kanseri için ana risk faktörü, kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır.
2.Yaşlanmak: Risk yaşla birlikte artar, özellikle 55 yaş ve üzeri kadınlar için.
3.Genetik Mutasyonlar: Meme kanseri vakalarının yaklaşık %5-10’u kalıtsaldır, genellikle BRCA1 veya BRCA2 gen mutasyonlarından kaynaklanır. Diğer gen mutasyonları da riski artırabilir, ancak daha az yaygındır.
4.Ailede Meme Kanseri Öyküsü: Yakın kan akrabalarında meme kanseri öyküsü olan kadınların riski daha yüksektir, özellikle akraba birinci derece akraba ise.
5.Kişisel Meme Kanseri Öyküsü: Daha önce meme kanseri geçiren kadınların, diğer meme veya aynı memede yeni bir kanser geliştirme riski daha yüksektir.
6.Irk ve Etnik Köken: Beyaz kadınlar, Afrikalı Amerikalı kadınlara göre meme kanserine yakalanma olasılığı biraz daha yüksektir. Ancak, Afrikalı Amerikalı kadınlar daha yüksek oranda ölüm riskine sahiptir ve triple-negatif meme kanserine daha yatkındırlar.
7. Boy Uzunluğu: Daha uzun boylu kadınların, büyümeyle ilgili erken yaş faktörleri nedeniyle biraz daha yüksek riski vardır.
8. Yoğun Meme Dokusu: Yoğun memelere sahip kadınların riski daha yüksektir ve yoğun dokuda mamogramlarla kanseri tespit etmek daha zordur.
9.İyi Huylu Meme Durumları: Bazı kansersiz meme durumları meme kanseri riskini artırabilir.
10.Erken Menstrüasyon ve Geç Menopoz: Estrojen ve progesteron hormonlarına daha uzun süre maruz kalma nedeniyle riski artırır.
11.Radyasyon Maruziyeti: Göğüs bölgesine radyasyon tedavisi almak, özellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde alındıysa, meme kanseri riskini artırır.
12.Diethylstilbestrol (DES) Maruziyeti: DES’e maruz kalan kadınlar, kendileri veya anne karnındayken anneleri ilacı aldıysa, biraz daha yüksek risk altındadır.
C-Meme Kanseri Riski Üzerinde Etkisi Belirsiz Olan Faktörler
1. Diyet ve Vitaminler:
– Yüksek yağlı diyetlerle meme kanseri arasında ABD’deki çalışmalarda tutarlı bir bağlantı bulunamamıştır.
– Meyve, sebze ve kalsiyum açısından zengin süt ürünleri tüketiminin, kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin azaltılmasının meme kanseri riskini düşürebileceği öne sürülmüştür.
– Asya ülkelerinde yapılan çalışmalar, soya ürünlerine zengin diyetlerin meme kanseri riskini azaltabileceğini göstermiştir.
– Vitamin seviyeleri üzerine yapılan çalışmalar tutarsız sonuçlar vermiştir. Vitamin takviyelerinin meme kanseri riskini azalttığına dair güçlü bir kanıt yoktur.
– Sağlıklı bir diyetin, meme kanseri riskiyle güçlü bir bağlantısı olmamasına rağmen, diğer kanser türlerinin riskini düşürebilecek birçok sağlık yararı vardır.
2. Çevresel Kimyasallar:
Östrojen benzeri özelliklere sahip çevresel kimyasallar, meme kanseri riski açısından özel ilgi görmektedir. Bazı plastikler, kozmetikler, böcek ilaçları ve poliklorlu bifeniller (PCB’ler) gibi maddelerin bu tür özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Şu anda bu maddelere maruz kalmanın meme kanseri riskiyle net bir bağlantısı gösterilememiştir, ancak bu etkilerin insanlarda incelenmesi zordur.
3. Sigara Dumanı:
– Uzun süreli ağır sigara içmenin meme kanseri riskini hafifçe artırabileceği bulunmuştur.
– İkinci el dumanın meme kanseri riskini artırıp artırmadığı konusunda çalışmalar devam etmektedir. Rodentlerde yapılan çalışmalar, sigara dumanının kimyasallarının meme dokusuna ulaştığını ve anne sütünde bulunduğunu göstermiştir.
4.Gece Vardiyası Çalışması:
Gece vardiyasında çalışan kadınların, örneğin gece vardiyasında çalışan hemşirelerin, meme kanseri riskinin artmış olabileceği bir araştırma konusudur. Bu etki, vücudun ışığa maruz kalma durumuna bağlı olarak değişen melatonin hormonu seviyelerindeki değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir.
D- Kanıtlanmamış veya Tartışmalı Meme Kanseri Risk Faktörleri
Meme kanseri ile ilişkilendirilmeyen bazı faktörler araştırmalarla gösterilmiştir. Anne öfkesinin meme kanseriyle bağlantılı olması söz konusu değildir. Ayrıca internet üzerinde veya çeşitli kaynaklarda bu çürütülmüş veya tartışmalı risk faktörleri hakkında bilgilerle karşılaşabilirsiniz, ancak doğru bilgileri öğrenmek önemlidir.
1-Antiperspirantlar (Ter Önleyiciler):
– İnternet ve sosyal medya söylentileri, koltuk altı antiperspirantlarında bulunan kimyasalların ciltten emildiğini, lenf dolaşımını engellediğini ve zamanla meme kanserine yol açacak toksinlerin meme dokusunda biriktiğini öne sürmüştür.
Mevcut kanıtlara (ve vücudun nasıl çalıştığına dair bilgilere) dayanarak, antiperspirantların meme kanseri riskini artırdığına dair çok az veya hiçbir sebep yoktur.
2-Sütyenler:
– İnternet ve sosyal medya söylentileri ve en az bir kitap, sütyenlerin lenf akışını engelleyerek meme kanserine yol açtığını iddia etmiştir. Bu iddianın bilimsel veya klinik bir temeli yoktur ve 2014 yılında 1500’den fazla kadın üzerinde yapılan bir çalışma, sütyen giymek ile meme kanseri riski arasında bir bağlantı bulmamıştır.
3- Kürtaj (Düşük Yapma):
– Birçok çalışma, yapay kürtajların veya spontan düşüklerin (düşükler) genel olarak meme kanseri riski üzerinde bir etkisi olmadığını çok güçlü verilerle göstermiştir.
Bu kadar kompleks bir konuyu “anne öfkesi” gibi çok basite indirgeyerek kanıttan uzak iddialara bağlayanlara lütfen kulak asmayınız. Tabiki anneniz ile ilişkiniz iyi olması güzeldir ancak asılsız iddialar ile insanları korkutmaya çalışmak ve bunun üzerinden kazanç elde etmek kabul edilemez.