Nature Cancer dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, immünoterapi ve radyasyon kombinasyonu sonrasında yapılan cerrahi müdahale ile undiferansiye pleomorfik sarkom (UPS) hastalarının %90’ında yaşayan tümör hücrelerinin %15’ten az kaldığını göstererek, bu yaklaşımın geleneksel radyoterapiye üstünlüğünü ortaya koymuştur.✅
Cerrahi öncesi immünoterapiyi yumuşak doku sarkomu hastalarında ilk kez inceleyen bu çalışma, nivolumab alan 17 DDLPS ve 10 UPS yetişkin hastasını kapsamış, bazılarına ipilimumab da eklenmiş ve ardından tümörlerin cerrahi olarak çıkarılması gerçekleştirilmiştir.
Çalışma ameliyat edilebilir retroperitoneal dediferansiye liposarkom (DDLPS) hastaları için iki yıllık genel sağ kalım oranlarının %82, UPS hastaları için ise %90 olduğunu bildirmiştir. İmmünoterapinin yumuşak doku sarkomlarının tedavisindeki potansiyelini vurgulayan araştırma, özellikle mevcut sistemik tedavi seçeneklerinin sınırlı olduğu sarkom hastaları için yeni tedavi seçeneği sunmaktadır.
Araştırmanın önemli bir bulgusu, tümör içi B hücrelerinin varlığı ile iyileşmiş genel sağ kalım oranları arasındaki ilişki olup, bu durum immünoterapi yanıtlarında B hücrelerinin tedaviye yanıt değerini vurgulamaktadır. Ayrıca, bu tedavi yaklaşımının güvenliği de onaylanmış, döküntü, yorgunluk ve ishal gibi yönetilebilir yan etkilerle birlikte cerrahi komplikasyon riskinde herhangi bir artış gözlemlenmemiştir.
Bu araştırma, yumuşak doku sarkomu hastalarında hastalık nüks riskini en aza indirmek için immünoterapinin daha da araştırılması için önemli bir çalışma olarak görülebilir.
