Kanser hastalarımıza destek olmanın, streslerini azaltmanın önemini vurgularız. Kanser tedavisinde daha iyi tedaviye cevap için stresin az olması, moralinizin mümkün olan en iyi seviyede olması tedavinize olumlu yansıyabilir. İşte bu yeni Nature Medicine makalesi bunun önemini vurgulayan diğer bir çalışma olarak önümüze çıkıyor.
STRESS-LUNG çalışması, ileri düzey akciğer kanseri olan hastalar üzerinde yapıldı ve bu hastaların immünoterapi olarak bilinen bir tedavi türüne nasıl yanıt verdiklerini inceledi. Çalışma, tedavi başlangıcında depresyon ve/veya anksiyete belirtileri (duygusal stres) sergileyen 111’i (%48.9) olmak üzere 227 hastayı içeriyordu. Sonuçlar, bu şikayetler ile başlayan hastaların kanser ilerlemeden geçen sağkalım süresinin sadece 7.9 ay olduğunu gösterirken, bu şikayetleri olmayan hastalarda bu süre 15.5 idi (istatistiksel anlamlıydı). Ayrıca, stres puanları yüksek grupta tedaviye yanıt oranı daha düşüktü (%46.8’e karşı %62.1, oran oranı 0.54, P=0.022) ve 2 yıllık genel sağkalım oranı önemli ölçüde azalmıştı (%46.5’e karşı %64.9, ölüm için tehlike oranı 1.82, %95 GA: 1.12-2.97, P=0.016).
Özetle bu araştırma sonuçları gösterdi ki, duygusal sıkıntısı (depresyon, anksiyete—stres) olan hastaların tedaviye olumlu yanıt verme oranları daha düşük ve genel yaşam süreleri daha kısa. Bu hastalarda ayrıca yüksek kortizol, yani stres hormonu seviyeleri tespit edildi, bu da kötü sonuçlarla bağlantılı olduğu gözlendi. Bu durum, immünoterapi tedavisinin başarısını artırmak için hastaların duygusal durumlarının da dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Her zaman dediğimiz gibi, kanser hastalarına maddi ve manevi destek müthiş önemlidir.
