🔬 CAR-T Hücre Tedavisi Nedir?
CAR-T (Chimeric Antigen Receptor T-cell) tedavisi, hastanın kendi bağışıklık hücrelerinin (T hücreleri) genetik olarak yeniden programlanarak kansere özel hale getirilmesidir. Bu hücreler laboratuvarda tümöre özgü hedefleri tanıyacak şekilde eğitilir ve hastaya geri verilir. CAR-T tedavisi bugüne kadar kan kanserlerinde (örneğin lösemi ve lenfoma) etkili olmuş, hatta bazı hastalarda kalıcı iyileşme sağlamıştır. Ancak katı tümörlerde (mide, akciğer, beyin gibi) bu tedavi zorlayıcıydı çünkü tümör mikroçevresi baskılayıcıdır ve bağışıklık hücreleri kolayca oraya ulaşamaz. SATRI-CEL çalışması, mide kanserinde CAR-T tedavisinin ilk kez etkinlik gösterdiği büyük çaplı ve umut verici bir çalışmadır.
İleri evre mide ve yemek borusu birleşim yeri kanseri olan, daha önce en az iki farklı tedavi almış ve bu tedaviler artık işe yaramamış hastalarda, yeni bir bağışıklık tedavisi olan satri-cel (CAR T hücre tedavisi) denendi. Bu tedavi, tümör hücrelerinde sık görülen Claudin18.2 adlı proteini hedefliyor. (kaynak),
Çin’de yapılan bu çalışmada hastalar iki gruba ayrıldı: biri satri-cel aldı, diğeri ise doktorun tercih ettiği mevcut ilaçlarla tedavi edildi. Satri-cel uygulanan hastalarda hastalığın ilerlemesi belirgin şekilde yavaşladı (ortalama 3,25 ay vs. 1,77 ay) ve daha da önemlisi, ortalama yaşam süresi uzadı (7,9 ay vs. 5,5 ay).
Bu grup, daha önceki tedavilerden fayda görmemiş, ileri evrede ve direnci yüksek hasta grubuydu. Satri-cel ile sağlanan bu sonuçlar, bu zor hasta grubunda umut verici kabul ediliyor.
Yan etkiler (bağışıklık hücrelerinde düşüş, ateş gibi) sık görülse de çoğu beklenen ve kontrol edilebilen türdendi. Bu sonuçlarla satri-cel, bu hasta grubu için yeni bir üçüncü basamak (3. sıra) tedavi seçeneği olabilir.
➡ Dünyada ilk kez bir CAR-T tedavisinin katı (solid) tümörlerde etkili olduğunu gösteren bu çalışma, ileri evre mide kanserinde umut verici yeni bir 3. basamak tedavi seçeneği sunuyor…Her ne kadar rakamsal başarılar henüz istenen seviyede olmasa da, bu olumlu sonuçlar CAR-T tedavisinin katı tümörlerde etkili olabileceğini gösteren güçlü bir işarettir.
