Yeni NEJM calismasi…(kaynak)
NRG1 adı verilen bir gen değişikliği (füzyon) bazı kanser türlerinde tümörün büyümesine katkı sağlamaktadir. Araştırmacılar, NRG1 füzyonlarının çoğu katı tümörde <%1 gibi düşük bir oranda görüldüğünü, ancak özellikle akciğerin invazif müsinöz adenokarsinomu vakalarında çeşitli çalışmalarda %6–17 ve KRAS wild-type pankreas kanserlerinde ise %2–6’ya varan oranlarda saptandığını bildirmiştir. Bu füzyonlar HER2–HER3 sinyallemesini tetikleyerek tümör büyümesini destekler.
Zenocutuzumab (MCLA-128), HER2 ve HER3’ü aynı anda hedef alan bispesifik bir antikordur. Bu ilacın değerlendirildiği bu faz 2 eNRGy çalışmasına, 18 yaş ve üzeri, ileri veya metastatik katı tümör tanısı almış, tümör tipine göre standart tedavi almış ama artik tedavilere cevap vermeyen 204 hasta dahil edilmiştir. Ölçülebilir hastalığı olan ve kayıtları veri kesiminden en az 24 hafta önce tamamlanan 158 hasta üzerinden yapılan analizde, hastaların %30’u zenocutuzumab tedavisine kısmi veya tam yanıt vermiştir.
İncelemede, 158 hastanın tümörleri ölçülebilirdi ve tedavi üzerinden en az 24 hafta geçmişti. Bu grubun yaklaşık %30’unda tümörlerde belirgin (kısmi ya da tam) küçülme gözlendi. Özellikle akciğer kanseri olan hastalarda bu oran %29, pankreas kanserinde ise %42 civarındaydı.
Hastaların aldığı yanıtın süresi ortalama 11 ay kadar devam etti; yanıt gösteren kişilerin %19’unda ise veri toplamanın durduğu tarihte hâlâ olumlu etki sürüyordu.
Bu veriler, zenocutuzumab’ın özellikle NRG1 füzyonlarının daha sık rastlandığı akciğer ve KRAS wild-type pankreas kanserlerinde dikkate değer bir antitümör aktivite gösterebileceğini ortaya koymaktadır.