🟢 1. Baş-boyun kanserinde pembrolizumab: Ameliyat öncesi ve sonrası verildiğinde hastalığın geri gelmesini geciktiriyor
Baş-boyun kanserleri, özellikle sigara ve alkol kullanımıyla ilişkili olabilen ciddi bir hastalık grubudur. Tedavi genellikle cerrahi müdahale ve ardından radyoterapiyle yapılır. Ancak bazı hastalarda hastalık tekrar edebilir ya da ilerleyebilir. Bu nedenle, bağışıklık sistemini güçlendiren yeni ilaçlar tedaviye eklenerek sonuçları iyileştirmek hedeflenmektedir.
Yeni yayınlanan büyük bir çalışmada (kaynak), bağışıklık sistemini harekete geçiren pembrolizumab adlı ilaç, hem ameliyat öncesi hem de sonrası verildiğinde, hastalığın tekrarlama veya ilerleme riskini azaltmada etkili bulundu. Bu tedaviyi alan hastaların %60’ı, 3 yıl boyunca hastalık tekrar etmeden ya da kötüleşmeden hayatına devam etti. Sadece standart tedavi alanlarda bu oran %46’ydı. Ciddi yan etkiler her iki grupta da benzerdi. Bu sonuçlar, immünoterapinin erken evrede başlanmasının hastalık seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini ve eklenmesinin muhtemel faydasini gösteriyor.
🟢 2. Nadir böbrek kanserinde bevacizumab + erlotinib kombinasyonu umut verdi
Papiller böbrek kanseri, böbrek tümörlerinin daha az görülen bir alt türüdür. Bu tümörlerden bazıları genetik (kalıtsal) nedenlere bağlı olabilir, özellikle HLRCC adı verilen sendromla ilişkili olanlar. Bu tip kanserler agresif seyredebilir ve mevcut tedaviler çoğu zaman etkisiz kalır.
Yeni yayınlanan bir çalışmada (kaynak), bevacizumab ve erlotinib ilaçlarının kombinasyonu, hem kalıtsal (HLRCC’ye bağlı) hem de yaygın (sporadik) papiller böbrek kanseri hastalarında denendi. Kalıtsal hastalarda tedaviye yanıt oranı %72, ilerlemesiz sağkalım 21 ay, genel sağkalım ise yaklaşık 45 ay olarak hesaplandı. Yaygın tipte ise yanıt oranı %35, sağkalım süreleri daha düşüktü. Bu sonuçlar, daha önce etkili seçeneği olmayan bu hasta grubu icin cok iyi haber….