- Nivolumab ile Neoadjuvan Kemoterapi (Nature Medicine, Faz 3, NCT04109066) (kaynak)
Nature Medicine dergisinde yayımlanan bu faz 3 çalışma, erken evre, cerrahi öncesi (neoadjuvan) tedavi olarak bağışıklık sistemi düzenleyici nivolumabın, östrojen reseptörü pozitif (ER+), HER2 negatif (HER2−) meme kanseri hastalarındaki etkisini incelemiştir. Yüksek riskli ve agresif tümörlere sahip 510 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar cerrahi öncesi dönemde nivolumab veya plasebo ile birlikte standart antrasiklin ve taksan bazlı kemoterapi almıştır.
Sonuçlar:
- Nivolumab grubunda tümörlerin tamamen kaybolma oranı (%24,5), plasebo grubundakinden (%13,8) belirgin şekilde daha yüksek olmuştur (P=0.0021).
- Özellikle bağışıklık sistemi aktif olan hastalarda (PD-L1 pozitif tümörler) etkisi daha belirgindir (%44,3’e karşı %20,2).
- Nivolumab grubunda ilaca bağlı olduğu düşünülen 2 ölüm dahil olmak üzere toplam 5 ölüm bildirilmiştir. Plasebo grubunda ölüm gözlenmemiştir.
Bu sonuçlar, cerrahi öncesi dönemde nivolumabın eklenmesinin, özellikle bağışıklık sistemi ile ilişkili biyobelirteçlere (PD-L1 ve stromal lenfosit yoğunluğu) sahip hastalarda tedavi başarısını artırabileceğini göstermektedir. Çalışma, bu tür kanserlerde bağışıklık tedavisinin potansiyel rolünü vurgulamaktadır.
- Pembrolizumab ile Neoadjuvan Kemoterapi (Nature Medicine, Faz 3, KEYNOTE-756, NCT03725059) kaynak
Bu faz 3 çalışma, yüksek riskli, östrojen reseptörü pozitif (ER+), HER2 negatif (HER2−) erken evre meme kanserinde, cerrahi öncesi pembrolizumab ve kemoterapi kombinasyonunun etkisini değerlendirmiştir. Çalışmaya 1.278 hasta dahil edilmiştir. Paclitaksel ile başlayan 12 haftalık kemoterapi sürecinde, hastalara pembrolizumab veya plasebo verilmiştir. Bu tedaviyi dört siklus doksorubisin/epirubisin ve siklofosfamid içeren kemoterapi izlemiş, ardından hastalar cerrahiye alınmıştır. Cerrahi sonrasında da pembrolizumab veya plasebo ile tedavi devam etmiştir.
Sonuçlar:
- Pembrolizumab grubunda tümörlerin tamamen kaybolma oranı %24,3, plasebo grubunda ise %15,6 olarak bulunmuştur (P=0.00005).
- Ciddi yan etki oranları, pembrolizumab grubunda %52,5, plasebo grubunda %46,4’tür.
- Hastaların uzun vadeli yaşam sonuçlarına ilişkin analizler hâlâ devam etmektedir.
Bu çalışma, cerrahi öncesi dönemde bağışıklık tedavisinin kemoterapiye eklenmesinin, tümörlerin tamamen kaybolma oranını artırabileceğini göstermiştir. Ayrıca, adjuvan dönemde de pembrolizumabın etkinliğini değerlendirmek için takipler sürmektedir.