Bağışıklık sisteminiz, size zarar verebilecek herhangi bir yabancı maddeyi tanımak ve yok etmek (veya en azından kontrol altında tutmak) için tasarlanmıştır. Yani vücudumuzu bir ülkeye benzetirsek immün sistemimiz bu ülkenin ordusudur. Dışardan sızmaya çalışan yabancı düşmanlara (bakteri ve virüs gibi) karşı sürekli tetiktedir.
Grip gibi durumda geçici olarak düşman ülkenize sızsa da kısa sürede kontrol sağlanır ve hastalık iyileşir. Siz de ateş, aksırık ve burun akıntısı şeklinde bu savaşı hissedersiniz. Ordunuz çökmemiş, sadece bir mücadele yaşanmıştır. Hatta bu ordunuzun kendini yenilemesi ve eğitimi için bir fırsattır.
Kanser hücreleri ise aslında normal hücre (yerli vatandaş) iken, sonradan farklı sebeplerle normal olmaktan çıkar (vatana ihanet eden hainler misali). Ve bazı zaman bu yerli düşmanı ordunuz (yani savunma sisteminiz) algılamakta zorlanabilir ve yayılmasına istemeden izin verir. Örneğin; size meme kanseri teşhisi koyulduysa, bağışıklık sisteminizin kanseri neden durdurmadığını anlamak isteyebilirsiniz. Bağışıklık sisteminizin zayıf olup olmadığını bile merak edebilirsiniz. Ancak meme kanserine yakalanmanız bağışıklık sisteminizin illa zayıf olduğu anlamına gelmez. Aksine, kanser hücrelerinin bağışıklık tepkisinden kaçınmasına yardımcı olan faktörler vardır, yani yerli düşman sandığınızdan çok daha akıllı olabilir.
Kaynaklar