Bildiğimiz gibi bağışıklık sistemini aktive eden immünoterapi dediğimiz tedavilerle özellikle bazı kanserlerde çok daha başarılı olmaktayız. Ancak immünoterapi herkeste çalışmaz ve nasıl daha etkili yaparız diye araştırmalar devam ediyor. Bugün yayınlanan Science makalesi bu yüzden çok önemli.
İnflamasyon, etkili antitümör bağışıklık tepkileri için gerekli olsa da, uzun süre devam ettiğinde immünosupresyona yol açabilir. Metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanseri (NSCLC) hastalarında anti-PD-1 immünoterapisi ile birlikte bir JAK1 inhibitörü olan itacitinib’in etkisini araştıran bu faz 2 klinik denemesinde, inflamasyonun çift yönlü doğasını modüle etmeyi, zararlı etkilerini azaltmayı ve antitümör faydalarını korumayı amaçladı. Hastalar altı hafta boyunca anti-PD-1 immünoterapisi aldıktan sonra, takip eden altı hafta boyunca anti-PD-1 ile birlikte itacitinib (seçici bir Janus kinaz 1 (JAK1) inhibitörü) tedavisi gördüler. Sonuçlar, genel yanıt oranının %67 gibi yüksek bir oran olduğunu ve medyan progresyonsuz sağkalım süresinin 23.8 ay olduğunu gösterdi. Bu da JAK inhibisyonunun kronik inflamasyonu etkili bir şekilde azaltabileceğini ve bağışıklık tepkilerini artırabileceğini düşündürmektedir.
Çalışma, hastaları anti-PD-1’e erken yanıt verenler, itacitinib eklendikten sonra yanıt verenler ve yanıt vermeyenler olarak kategorize etti. Erken yanıt verenler düşük bazal inflamasyona sahipken, itacitinib’den fayda görenler başlangıçta yüksek inflamasyon ve zayıf CD8 T hücre yanıtlarına sahipti, ancak tedavi sonrasında bu durum düzeldi. Yanıt vermeyen hastalar ise sürekli yüksek inflamasyon ve terminal CD8 T hücre farklılaşmasına sahipti, bu da JAK inhibisyonundan sınırlı fayda gördüklerini gösterdi.
Bu bulgular, JAK inhibisyonunun kronik inflamatuar sinyalleri hedef alarak immünoterapi etkinliğini artırabileceğini ve inflamasyonu yüksek olan hastalarda olumlu sonuçlar doğurabileceğini, ancak farklı hasta grupları için tedavi stratejilerini optimize etmek adına daha fazla araştırma gerektiğini göstermektedir. Bu çalışma, immünoterapideki zorlukları aşmak adına önemlidir ve yeni insan çalışmalarına ışık tutacaktır.