Yeni Nature Medicine makalesi, ileri evre karaciğer kanseri – hepatosellüler karsinom (HCC) tedavisinde bir PD-1 inhibitörü (immünoterapi) olan pembrolizumab (Keytruda) ile birlikte kullanılan kişiselleştirilmiş terapötik kanser aşısı (PTCV)’nın etkinliğini araştıran öncü bir faz 1/2 çalışmasının bulgularını paylaştı.
Bu çalışma, çoklu tirozin kinaz inhibitörü (lenvatinib, sorafenib gibi) ile önceden tedavi edilmiş ancak artık tedaviye cevap vermeyen hastalarda plazmit kodlu interlökin-12 ile birlikte uygulanan, 40’a kadar neoantijen kodlayan bir DNA plazmit PTCV (GNOS-PV02)’nın kullanımıyla tümör özgü immünitenin indüksiyonu yoluyla yanıtları artırmayı amaçladı.
Çalışma, pembrolizumab monoterapisi ile elde edilen tarihsel yanıt oranları olan %12-18’i aşan şekilde %30.6 oranında objektif yanıt oranı bildirdi; hastaların %8.3’ünde tam yanıt, yani kanserin tamamen yok olması gözlemlendi. Bu klinik yanıt, aşının kodladığı neoantijen sayısı ile ilişkilendirildi ve aşı ile indüklenen neoantijen özgü T hücresi yanıtları, değerlendirilebilir hastaların %86.4’ünde enzim bağlı immünosorbent leke testleri ile doğrulandı. Aşı, sadece aşı kodlu antijenlere yeni T hücresi yanıtları indüklemekle kalmadı, aynı zamanda T hücresi reseptörü (TCR) repertuarını da genişletti ve çok parametrik hücresel profillemesi, aktif, proliferatif ve sitolitik aşı özgü CD4+ ve CD8+ efektör T hücrelerini ortaya çıkardı.
Yan etki sonuçları olumlu idi; tedaviye bağlı ciddi yan etki olarak sınıflandırılan ≥3. derece olaylar gözlemlenmedi. İmmünolojik analizler, PTCV’nin hem periferik kanda hem de tümörde neoantijen özgü T hücrelerinin indüksiyonu yoluyla anti-PD-1 terapisine yanıtları artırdığına dair kanıtlar sağladı ve böylece yanıt oranını artıran bir katkıda bulundu. Ayrıca, tek hücre dizilemesi ve TCRβ toplu dizileme sonuçları, aşının zenginleştirdiği T hücre klon genişlemesini ve tümör infiltrasyonunu gösterdi; tek hücre analizi, tedavi sonrası sitotoksik fenotiplerin T hücre klonal genişlemesini gösterdi.
Bu umut verici sonuçlara rağmen, bunun erken faz olduğunu hatırlatalım. Çalışma, pembrolizumab ile birlikte PTCV’lerin, immünle ilgili yan etkinliklerin riskini artırmadan anti-PD-1 yanıtlarını artırma potansiyeline işaret ederek, HCC tedavi paradigmasına PTCV’leri entegre etme konusunda umut verici bir yaklaşım önermektedir. Bu kombinasyon tedavisinin etkinliği ve güvenliğini doğrulamak için randomize, daha büyük çalışmalar gerekecektir. Ancak bu çalışma da, kişiye özgü aşıların kanserle mücadelede savunma sistemimizi kanserle savaşta daha da güçlü kıldığı muhakkak. Çok daha güzel haberler dileğiyle…