Araştırmacılar, JCO dergisinde yayınlanan bu yeni ve ilginç çalışmada (kaynak), akciğer tümörlerinin içinde bulunan Escherichia bakterisinin, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) tedavisinde immün kontrol noktası inhibitörlerinin (ICI) – immünoterapi – etkinliğini etkileyip etkilemediğini belirlemeyi amaçladılar. Çünkü hayvan çalışmalarında bu bakterinin varlığı, bağışıklık sisteminin daha iyi cevap verebileceğini göstermişti.
Çalışma, ICI ile tedavi edilen ileri evre NSCLC’li 958 hastayı içeriyordu. Araştırmacılar, tümör mikrobiyomunu analiz ederek, tümörlerden alınan bakteriyel DNA’yı bir bakteri genomu veritabanıyla karşılaştırarak Escherichia’yı tanımladılar. Olası kontaminantlar kontrol örnekleri kullanılarak filtrelendi. Escherichia varlığının hasta sağkalımı üzerindeki etkisi değerlendirildi ve bulgular 772 hastadan oluşan ayrı bir grupta doğrulandı. Escherichia’nın tümör hücrelerinde bulunması FISH tekniğiyle tespit edildi ve gen aktivitesi de analiz edildi.
İlk grupta, tümörlerinde Escherichia bulunan hastalar, yalnızca ICI ile tedavi edildiklerinde, Escherichia bulunmayanlara göre daha uzun süre yaşadılar (16 ay vs. 11 ay). Bu ilişki, diğer faktörler ayarlandıktan sonra da istatistiksel olarak anlamlı kaldı, ancak kemoterapi ve ICI kombinasyonu ile tedavi edilen hastalarda gözlemlenmedi. Sonuçlar, ikinci hasta grubunda da doğrulandı.
Bu nedenle, iki bağımsız hasta grubunda doğrulandığı üzere, akciğer tümörlerinde Escherichia varlığı, yalnızca ICI ile tedavi edilen hastalarda daha uzun sağkalım ile ilişkilidir. Tümör içi mikrobiyotaya dayalı müdahaleler, özellikle immünoterapide, tümör tedavisinde yeni bir sayfa açma potansiyeline sahiptir ancak bazı kaçınılmaz zorluklar bulunmaktadır. Bilim, her geçen gün gelişmelerle tedavilerde çok daha iyiye gitmenin yollarını aramakta ve başarı oranları artmakta ve daha da artacaktır.