Geleceğin kişiye özgü tedavileri içereceğini sıkça vurguluyoruz. Kanser hastalarına belirli bir ilacı 2-3 ay süreyle uygulayıp, çalışıp çalışmadığını tomografi gibi görüntüleme yöntemleriyle belirliyoruz. Ancak, ilaçları vücuda vermeden, o kişide ilacın işe yarayıp yaramayacağını daha iyi tahmin edebileceğimiz bir sistem mümkün mü? Bu çalışmada, hastanın kanser hücreleri biyopsi yoluyla alınıp laboratuvar ortamında çoğaltıldı ve farklı ilaçlara maruz bırakılarak hangi ilacın etkili olacağına karar verildi. Bu işlem 2 haftadan kısa sürede tamamlandı. Küçük ölçekli deneme olmasına rağmen, sonuçlar umut verici…
Nature Medicine makalesi, pediatrik (Çocuk) kanserler için ex vivo yani vücut dışında, genellikle laboratuvar ortamında ilaç taramasının potansiyelini ortaya koyan bir prospektif klinik çalışmayı ele aldı. Geleneksel hassas tıp yaklaşımlarının aksine, bu yöntem etkili tedavileri belirlemek için tümör örneklerini vücut dışında test etmeye odaklanır. Bu çalışma, ex vivo ilaç taramasının konvansiyonel tedavilere kıyasla kanser ilerlemesiz yaşam süresini iyileştirdiğini göstermiştir. Bu yaklaşım, pediatrik kanser ilaçları için belirlenmiş genomik belirteçlerin eksikliği gibi zorlukların üstesinden gelmede umut vadediyor. Detaylara bakarsak:
Çocuklarda nadir görülen, nüksetmiş veya tedaviye dirençli kanserler sıklıkla sınırlı tedavi seçenekleriyle karşı karşıya kalır. Bu durumda kişiselleştirilmiş tedavi önerilerine imkan sağlayacak çok az öngörüsel biyobelirteç bulunur. Fonksiyonel hassas tıp (FHT) uygulaması, genomik profillemenin hastadan elde edilen tümör hücrelerinin ilaç duyarlılık testi (IDT) ile birleştirilmesiyle, standart tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda tedavi seçenekleri belirleme potansiyeline sahiptir.
Bu yeni araştırmada, nüksetmiş veya tedaviye dirençli kanserli pediyatrik hastalar için FHT verileri oluşturuldu. Toplamda 25 hasta bu çalışmaya dahil edildi. Bunların 21’i IDT’ye tabi tutuldu ve 20’si ayrıca genomik profillemeyi tamamladı. IDT ve genetik için ortalama dönüş süreleri sırasıyla 10 gün ve 27 gün içindeydi.
Çalışma sonuçları, FHT tabanlı tedavi önerilerinin klinik olarak işlenebilir bir zaman aralığında (<4 hafta) geri dönüşünün mümkün olduğunu gösterdi. Tedavi önerileri, hastaların %76’sı için yapıldı ve bunlardan 14’ü terapötik müdahale aldı. Altı hasta sonraki FHT yönlendirmeli tedaviler aldı.
FHT yönlendirmeli tedavi alan hastaların %83’ü, önceki tedavilerine göre kanser ilerlemesiz sağ kalımda artış yaşadı. Ayrıca, bu hastaların ilerlemesiz sağ kalım ve objektif yanıt oranlarında, yönlendirme olmayan hastalara kıyasla önemli bir artış gözlendi.
Bu çalışmanın bulguları, FHT’nin nükseden veya tedaviye dirençli kanserli çocuk ve ergen hastalar için klinik tedavileri olumlu yönde etkileyebilecek potansiyeline işaret etmektedir. Bu bulgular, daha büyük prospektif çalışmalarda doğrulanmalıdır. Gelecek bilimle daha iyi olacak…