Kalın bağırsak (kolon) ve rektum kanseri (topluca CRC) dünyada en sık görülen 3. ve en ölümcül 2. kanser türüdür. Vakaların %60’tan fazlası ailesel yatkınlık olmadan (sporadik) ortaya çıkar ve çoğu metastaz yapmadan önce tanı alamaz. Erken evrede tanı konan hastaların yaşam süresi anlamlı şekilde daha uzunken, evre 4’te 5 yıllık sağkalım oranı sadece %11–15’tir.
Bu kanser, genellikle iyi huylu poliplerin (adenom) zaman içinde kötü huylu tümöre dönüşmesiyle oluşur. Barsak florası (mikrobiyota), tümör gelişimi ve bağışıklık sistemine etkisi nedeniyle son yıllarda büyük ilgi görmektedir. Özellikle bazı bakteri türlerinin (örneğin Fusobacterium nucleatum ve pks+ E. coli) kansere katkısı gösterilmiştir.
Bu büyük çalışmada (kaynak) araştırmacılar, 18 farklı hasta grubuna ait 3.741 dışkı örneğini analiz etti. Gelişmiş yapay zekâ ve biyoinformatik yöntemlerle, kanserin evresi ve tümörün yerleştiği bölgeye göre mikroplardaki değişiklikler detaylı şekilde ortaya kondu. Çalışma, hem bilinen hem de yeni tespit edilen bakterilerin, kanserin sol ya da sağ kolonda gelişip gelişmediğini ayırt edebildiğini gösterdi. Ayrıca bazı bakterilerin belirli alt türlerinin, geç evre kanserle ilişkili olduğu bulundu.
Sonuç: Bu araştırma, bağırsak mikrobiyotasının kolon kanseri taramasında ve evre takibinde kullanılabilecek biyobelirteç (biomarker) potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
